Reşîd

REŞİD  (er-Reşîd)    (98)

Bütün işleri yerinde olan ve hedefine ulaşan,kullarını irşad eden

Kur’an-ı Kerim’de:

1)    Doğruluk anlamına gelen bu kelime, zıddı olan eğrilik ile birlikte: Bakara 256.Âyette ,

 

2)    Şuayb (a.s.) için, akıllı ve dirâyetli anlamında: Hûd 87.Âyette,

 

3)    “reşedâ” yani kurtuluş yolu manâsında: Kehf 10.Âyette,

 

4)    “doğruya yöneltecek bir dost, bir mürşid” anlamında : Kehf 17.Âyette geçer.

 

Reşid ismi, istikamet, doğruluk manâlarına gelen “rüşd” kökünden türemiştir. Bu ismin iki türlü manâsı vardır. Birincisi doğru olan ve selâmete ulaştıran yolu gösteren demektir ki bu manâda “Hâdi” ismi ile yakın ilgisi vardır. İkincisi ise hiçbir işi boş, abes ve faydasız olmayandır (râşid) ki bu manâda da “ Hakîm” ismi ile yakın alâkası vardır.

 

“Ey Rabbimiz! Bize şu durumumuzdan bir kurtuluş yolu (reşedâ) hazırla!”  Kehf 10

 

“ Allah kime hidâyet ederse, işte o hakka ulaşmıştır, kimi de bundan mahrum ederse, artık onu doğruya yöneltecek bir mürşid ve bir dost bulamazsın.”  Kehf 17

 

Allah; kullarını yaratmış,onlara doğru yolu göstermiş, hayatını yaşarken, olayların içinde, terbiye etmiş, kişiye aydınlatacak bir kalp vermiş, doğruya gitmesi için sebepler halketmiştir. Bütün bunların yanısıra, kulun seçiminde özgürlük ve seçme hakkı tanımış; böylece özgür iradesiyle, Allah yolunu seçmesini murad etmiştir. Kul ise, Allah’ın denetiminin varlığını bilmeden, yaşamını devam ettirmiştir. İşte böyle Allah’a uzaklık içinde olsa bile, kişinin yaşamını dürüst olarak sürdürmesi, insan haklarına riâyet etmesi, yine Allah’ın fazlından olup; zaman içinde doğru yolu görmesine vesile olup, uzaklığı yakınlığa çevirebilir. Bu bakımdan, doğruluk sebeplerini yaratan, yine merhametiyle, kuluna kendini bildirmiş, buldurmuş olacaktır.

 

Bu ismin insana yansıması: İnsanın doğruluğu oranındadır. İnsan yaşamında ne derece doğrulukla yaşıyorsa, Reşid ismi ile isimlenmiş demektir. Reşid olma  hidâyet ile başlar, yani “Hâdi” ismi ile isimlenmeyle başlar; “Hakîm” ismi ile tamamlanır. Bu isimler birbirine bağlı olarak tecelli eder. Doğru olan kişi elverir ki bir gün hikmet sahibi olsun.

 

Reşid olan kişinin kendi tecellinin nimetlerine ulaştığı gibi, etrafına da yol gösteren olur. İnsanlara doğru yolu gösterir,onların haklar konusunda titiz olmalarını sağlar, böylece insanlara hem dost, hem yol gösterici olur. Haklar konusunda da hem Allah’ın haklarını, hem de kul haklarını yerine getirmelerine vesile olur. Bu ahlâk Allah’ın Ahlâkı gibidir. Kul böylece bu ahlâklanmadan nasibini almış olur.

 

Peygamberlerin hepsi bu isim ile isimlenmişlerdir. İnsanlara hak tavsiyesi yapabilmek ve etkili olmak için doğru örnek olmaları gerekir. Onların varisleri de bu tecelliye uğrayanlardır. Onlar da doğru ve sağlam örneklerdir.