Oruç Çeşitleri

  • Oruç çeşitleri:

 

FARZ ORUÇLAR:

 

1)Ramazan orucu: Yukarı bölümde sayılmış olan engeli olanlar dışında aklı başında olan, ergenliğe ulaşmış her Müslüman için; senede bir defa olmak üzere, Ramazan ayı hilâli görülünce başlayıp, Bayram hilâli görülünceye kadar tutulması Kur’an ile emrolunan oruçtur. Hem Ramazan ayında eda etmek farzdır, hem de kazaya kalan günleri eda etmek farzdır.

 

2)Yemin orucu: Bir kimse yemin ederek, kendi kendine veya bir başkasına söz verip de tutamadığı zaman; yani yeminine sadık kalamadığı zaman, bu yeminin kefareti kişinin üzerine farz olur. Bu kefaret Maide sûresinde bildirildiği gibi; kişinin kendisinin ve ailesinin yediklerinden ve giydiklerinden  10 fakiri yedirmek, giydirmek veya bir köle azad etmektir. Bunu yapmaya kudreti yetemeyen ise üç gün oruç tutar. Bu oruç üzerine farz olmuş olan oruçtur.

 

“Allah lâğv yeminlerinizden değil, bile bile ettiğiniz yeminlerden size hesap sorar. Yemin kefareti; ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on düşkünü yedirmek, giydirmek veya bir köle azad etmektir. Bunu yapamayan üç gün oruç tutar. İşte yeminlerinizin kefareti budur. Yemin ettiğinizde yeminlerinizi tutun”.

Maide/ 89

 

3)Zıhar orucu: Önceden bir erkeğin, eşini artık annesi gibi görmesi ile, uzuvlarını annesininmiş gibi hissetmesi ve bunu eşine ifade etmesi ile, boşanma sebebi hasıl oluyordu. Artık bu kişinin eşine yaklaşması kesinlikle haram oluyordu. Böyle bir olay Huveyle b. Sa’lebe r.a.’ın başına geldiğinde; Mücadele sûresi/2-4 âyetleri vahyolundu:

 

“Eşlerini zıhar yoluyla boşamak isteyip, sonra sözünden dönenlerin aileleriyle temastan önce bir köle azad etmeleri gerekir. Azad edecek köle bulamayanların, hanımıyla temastan önce iki ay sürekli oruç tutmaları gerekir. Buna gücü yetmeyen 60 fakiri doyurur. Bu kolaylık Allah ve  Peygamberine inandığınız içindir…”

 

Zıhar olayı ile karşılaşan kişinin, kefaret orucunu iki ay aralıksız tuttuktan sonra, eşine yaklaşması helâl olacaktır. Aksi takdirde yaklaşması haram kılınmıştır.

 

 

4)Hata ile adam öldürmek sonucu: Yine hiç aralıksız iki ay oruç tutması farzdır. Burada kişi, istemeyerek, öldürmeye kast etmeyerek, öldürmüştür. Diğer insanların bilip, bilmemesi de önemli değildir. Meselâ bir doktor hastasını iyileştirmek üzere tedavi ederken, istemeyerek yaptığı bir hata ile ölümüne sebep olabilir. Bir tokat atıp, öldürme olabilir. Bu mesele hukukun takibine kapalı kalsa bile, Allah-ü Tealâ’dan hiçbir şey gizlenemeyeceğinden dolayı, sebep olan kişiye bu oruç farz olur.

 

“Bir Mü’minin, bir Mü’mini hata dışında öldürmesi asla caiz değildir. Hata ile bir Mü’mini öldüren bir kimsenin, Mü’min bir köle azad etmesi ve öldürülenin ailesi bağışlamadıkça diyet ödemesi gerekir. Öldürülen Mü’min düşmanınız olan bir topluluktan ise; Mü’min bir köle azad etmeniz icap eder. Şayet öldürülen kimse aranızda anlaşma bulunan bir milletten ise,o zaman ailesine diyet ödenmesi ve bir Mü’min köle azad edilmesi gerekir. Bunları yerine getiremeyenin, Allah’ın kendisini affetmesi için peşpeşe iki ay oruç tutması icab eder”                                                            Nisa/92

SÜNNET ORUÇ:

(Aşure orucu, Muharrem orucu)

 

“Ramazan’dan sonra en makbul ay, Muharrem ayıdır”                                                Müslim(Ebû Hureyre)

 

Hz.Peygamberimiz(s.a.v.)’in mutlak tuttuğu oruçtur. Bu oruç Muharrem ayı orucudur. Aşure günü orucu olup, diğer ümmetler de tutmuşlardır. Yeni yıla girerken, iman ve bereket ümidi ile Allah rızası için tutulur.

 

Yahudiler de aşure orucu tutarlardı. Onlar onuncu gün tuttukları için, diğer ümmetlere benzememek ve onlarla beraber haşr olmamak için Müslümanlar ya 9-10. günlerde, ya 10-11. günlerde ya da 9-10-11. günlerde tutarlar. Hz. Peygamberimiz 9. günden itibaren tutardı.

 

Aşure orucu geçmiş günahlara kefarettir. Bu sebepten tavsiye edilmiştir.

 

“Aşure günü oruç tutanın tevbesi kabul olur”                                                                                       Tirmızi

MENDUP ORUÇ:

(yapılması veya yapılmaması tavsiye edilmediği halde, yapılması beğenilen oruçlar)

 

 

1)Davud a.s.’ın orucu mendup oruçlardandır. O, bir gün yer bir gün tutardı.

 

2)Her ayın 13-14-15. günlerinde oruç tutmak: Hz. Peygamberimiz(s.a.v.) böyle yaparlardı.

 

“Her ay üç gün oruç tutan kimse, devamlı oruç tutmuş demektir”                                                      İbn-i Mace

 

3)Zilhicce orucu: Zilhicce ayının dokuzuncu günü veya ilk dokuz günü tutulan oruçtur. Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) bazen tutmuştur.

4)Pazartesi ve Perşembe orucu: Her yeni giren ayın ilk Pazartesi ve Perşembe günü, Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) oruç tutarlardı.

 

5)Şevval orucu: Ramazan Bayramının sonunda Şevval içinde altı gün tutmak, menduptur.

 

Faziletli aylar; Zilhicce, Muharrem, Recep ve Şaban’dır.

 

İçindeyken, muharebenin haram olduğu muhterem aylar ise; Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep’tir. Hem faziletli, hem de muhterem aylardan olan Zilhicce, en mübarek aylardandır.

 

“Allah katında yapılan amellerden hiçbiri, Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan amellerden daha faziletli ve sevimli değildir. Bu on günden bir gün oruç tutmak, bir senelik oruca; bir gecelik ibadet etmek de Kadir gecesine muadildir”                            Tirmızi ve İbn-i Mâce

 

Fazilet ve mübareklik bakımından bu konuyla ilgili bilgi verirken, Ramazan-ı Şerif’i hariç tuttuk. Elbette Ramazan kendi başına o kadar özel bir aydır ki, bu ayın bereket ve feyzinden her kes istifade etsin diye, inananlara farz kılınmıştır.

 

Nefsinin selâmetini oruçta bulanlar için, bu oruçlar vardır. Öyle azgın nefisler olur ki, onu ancak daha büyük serkeşlikten, oruç kurtarır. Bazılarına ise çok oruç tutmak, büyüklenme ve kibir getirir. Allah-ü Tealâ hepimizi ifrat ve tefritten korusun, amin!

VACİP ORUÇLAR:

 

Kişinin üzerine mutlaka tutması borç olmuş oruçlardır.

 

1)Başlanıp, tutulmaya başlanmış nafile orucun kazası, vacip oruçlardandır. Nafile oruç tutan kimse, orucunu bozabilir. Bu bozulan oruç, başka bir gün kaza edilmelidir. Hz. Peygamberimiz(s.a.v.), nafile orucunu bozmuşlardır.

 

2)Adanan oruç mutlaka tutulmalıdır. Hacc sûresi/29. âyette: “ Adaklarını yerine getirsinler” buyrulmuştur.

MEKRUH ORUÇLAR:

(tutulması hoş olmayan, kerih karşılanan oruçlar)

 

1)Tenzihen mekruh oruçlar:

(Harama yakın olmayan mekruh oruçlar):

 

1)Yalnız Cuma günü oruç tutmak yasaklanmıştır.

 

“Sizden biriniz, bir gün önce veya sonra tutmadıkça, yalnız Cuma günü sakın oruç tutmasın”              Buhari

 

Zira Cuma günü Mü’minin bayramıdır. Hz. Peygamberimiz(s.a.v.), yalnız Cuma günü oruç tutan Cüveyriye b. Haris’e orucunu bozmayı emretmişlerdir.

 

2)Yalnız Cumartesi oruç tutulmaz. Cumartesi günü Yahudi’lerin kutsal günüdür. Yahudi’lere benzememek için, Hz. Peygamber(s.a.v.); yalnız Cumartesi günü oruç tutmamayı buyurmuştur.

 

“Sizden biriniz, farz oruç dışında, yalnız Cumartesi günü oruç tutmasın”                           Ahmed b. Hambel

 

3)Muharrem ayında, yalnızca 10. gün oruç tutulmaz. Hristiyan ve Yahudiler de bu günde oruç tutarlardı.

 

4)Nevruz(20 Mart) ve Mihrican(20 Eylül) günlerinde oruç tutulmaz.

 

 

2)Tahrimen mekruh oruçlar:

 (Harama yakın mekruh oruçlar)

 

1)Ramazan Bayramı birinci günü tutulmaz.

 

2)Kurban Bayramının dört günü yasaktır.

 

3)Bir yıl boyunca, her gün tutulmaz.

 

4)Konuşmadan oruç tutmak yasaktır.

 

5)İftar etmeden, aralıksız iki gün veya üç gün tutmak yasaktır. Hz. Peygamber (s.a.v.) böyle, iftar etmeden oruç tutmuşlardır. Fakat ümmetine yasaklamışlardır.

 

“Ben sizin gibi değilim ki, bana Allah yedirir, içirir”

Buhari