Kategori arşivi: 88.Ganî

Ganî

GANİ  (el-Ganîy)       (88)

Zât’ının dışındaki her hangi bir şeye muhtac olmayan

Kur’an-ı Kerim’de: 18 yerde geçer:

 

1)    “Ganîyy-i mutlak” olarak : Yûnus 68

Cimri olanlara : “Allah zengindir, sizler ise fakirlersiniz” Muhammed 38

 

2)    Allah’ın kendisine yöneltilen inkâr ve küfürden asla zarar görmeyeceğine ait: Âl-i  İmrân 97/ Zümer 7

 

3)    “Allah bütün âlemlerden müstagni olandır” ifadesiyle: Ankebût 6

 

4)    “ Hamid” ismi ile birlikte: Bakara 267/ Nisâ 131/ İbrahim 8/ Hacc 64/ Lokman 12,26/ Fâtır 15/ Hadîd 24/ Mümtehine 6/ Tegâbün 6

 

5)    “Halîm” ismi ile birlikte :Bakara 263

 

6)    “Kerîm” ismi ile birlikte: Neml 40

 

7)    “zü’r-rahme” nitelemesine bitişik olarak: En’âm 133

 

Allah “Ganîy” ismi ile asla muhtaç olmayan , hakiki ve mutlak Ganî’dir. İnsanlar ne kadar muhtaç olmasalar bile, Allah’a muhtaçtırlar. Muhammed Sûre’sinde, Allah yolunda mallarından harcama konusunda cimrilik gösterenlerin, hiçbir zaman cimrilikten kurtulamayacaklarını ve fakir kalacaklarını, Allah’ın ise her şeyden müstagni olarak zengin olduğu vurgulanır. İnsanların Allah yolunda ilerleyip, manevi derecelere ulaşmaları Allah’ın yüceliğine ve yetkinliğine bir şey katmadığı gibi: Ankebût/6. O’na küfür ve inkar ile yönelmek de bir zarar getirmez : Âl-i İmrân 97/ Zümer7. Kur’anda 10 âyette “övülmeye lâyık” yani “Hamîd” ismi ile geçer. “Halîm” yani muamelesi sükunetle ve acelesiz olan, manâsında: Bakara 263. “zü’r-rahme” ile beraber kullanırken, İlâhi Zenginliğinin kendinde saklı kalmadığını, bütün yarattıklarına taştığını ve yine mahlûkatı için rahmet olduğunu  bildirir. Allah-ü Teâlâ yarattıklarını, özellikle insanı önemser; onlara karşı ilgisiz ve   özensiz davranmaz.

 

Allah, insanların neye ihtiyacı olduğunu bilerek, ihtiyaçlarını karşılar. Meselâ; biri ancak zenginlik içinde imanını koruyabiliyor ve isyana girmiyorsa, o kişiyi zengin eder. Bir kısmı ilim ile bunu yapabiliyorsa ilimle zengin eder. Fakirlik korumaya sebep olacaksa, fakirlikle zengin eder.

 

Her şey ebedi hayata göre ayarlanmıştır. Kimin nefsi ne ile şerden uzaklaşıyorsa onu lûtfeder. Bu Allah-ü Teâlâ’nın sonsuz Ganî oluşundandır. Kullarından ihtiyacı olan şeyleri esirgememesindendir. İnsanlara önem vermesi, özenle sebepler halk etmesindendir.

 

Bu ismin insana yansıması: Muhtaç olduğu şeylerin az oluşu kadardır. İnsanların ihtiyaçları bitmez. Maddeye ihtiyaç bitse, manâya ihtiyaç başlar. O da bitse, yalnız kalamama dolayısıyla insana ihtiyaç başlar. İnsanın bir şeye ihtiyacı, varlığı sebebiyledir. Eğer varlığından kurtulmuş olsa ve tevhide ulaşmış olsa, ihtiyaç kalmayacaktır. Bu da hayal gibidir. İnsanlar yokluğu tercih etmezler ve daima var olmak isterler. İnsanların ihtiyacı ne ise o onlarda vardır. Ama kendileri bunu bilmezler ve yeni ihtiyaçlar ile arayışa geçerler. İşte Allah’tan başka şeye ihtiyacı kalmayan kul, Ganî isminin yansımasına uğramıştır. Muhtaç olduğu şeyi kendinde bulan kişi için “Ganî” denir. Ganî isminin  yansımasında  bu durum, insan için gelinebilen son noktadır. Burada da ihtiyaç sonlanmamıştır. Allah’a olan ihtiyaç Allah’la biter. Bu kişiler halka açıldıklarında, halka esas ihtiyaçlarının ne olduğunu öğretir;  onların Allah’tan başka her şeyden ihtiyaçsız olmalarına sebep olurlar.