HASİB (el-Hasîb) (40)
Kullarını hesaba çeken ve onlara kafi gelen
Kur’an-ı Kerim’de:
1) “Hasîb” ismi ile beş defa geçer. Üçünde Allah’ı vasıflandırma olarak kullanılmıştır: Nisâ 6,86/ Ahzâb 39.âyetlerde.
2) “serî’u’l hisâb”(seri hesap gören), “esra’u’l-hâsibîn” (hesap görenlerin en seri olanı) ve “hâsibin” (adaletle muhasebe eden) şeklinde nitelemeler kullanılmıştır: Bakara 202/ Âl-i İmrân 19,199/ Mâide 4/ Ra’d 41/ İbrahim 51/ Nûr 39/ Mü’min 17/ En’âm 62/ Enbiyâ 47
3) “su’ül-hisâb” yani kötü hesap olarak Ra’d 18,21
4) “şedidü’l- hisâb” yani şiddetli hesap olarak Talâk 8
5) “hisâb-ı yesîr” yani salih ve mü’min kullar için kolay hesap, İnşikak 8.Âyetinde vaad edilmektedir.
Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) bir dualarında: “ Ey Serî’u’l-hisâb olan Allah’ım! Şu bize karşı birleşmiş olan düşmanları bozguna uğrat!” şeklinde niyaz etmişlerdir. Buharî/ Cihat/ 96. Buradan anlıyoruz ki, Allah’ın bu vasfı, dünyada da tecelli edebilir.
Bu isim kâfi manâsınadır. Bir şeye kâfi olan onun hasbidir. Allah her şeyin hasbidir. Allah’dan başka hiçbir şey yoktur ki, tek başına bir şeye kâfi gelsin. Kur’an-ı Kerim’de hem Hasbî ve hem de Kâfi olarak geçer. Vekil olarak Allah kâfidir. Taleb eden karşılık bulur. Bu âyetlerde Allah, kâfi isminin özelliğini bildirmektedir. Kâfi isminde kul diler, Allah yeter. Hasbî isminde ise, kul dilese de dilemese de Allah’ın verişi vardır.
“Hasbünallah” yani Allah bize yeter demekle, başka hiçbir şeye ihtiyacımız olmadığını bildirmiş oluyoruz.
Bu ismin insana yansıması, hakikatte yok gibidir. Zira hiçbir şey kendi başına hiçbir şeye kâfi değildir. Allah tek başına, ona kâfidir. Yaptığı ibadetlerde ve taatlerde yalnız Allah’ı murad eder. İnsana yansımasının yok gibi oluş sebeplerinden biri de; hem “Allah bize yeter” denir ; hem de başka pek çok şeye ihtiyaç duyulur ve belki de ihtiras duyulur.Sebebi Hasîb ismi dilimizde kaldığı ve kalbimize inmediği için; ya da lâf ile söyleyip, hal olarak yaşayamadığımız içindir. İnsanlar bilseler ve inansalar ki, ihtiyaçları için sadece Allah’a sığınıp, isteseler, başka yerden medet ummasalar, o ihtiyaçları bir vesile ile Hak tarafından karşılanacaktır. İşte insanın Hasîb olması için, Allah ile zengin olması ve hiçbir ihtiyacının kalmamış olması lâzımdır.