Kategori arşivi: 4.02.Muhabbetin Kısımları

Muhabbetin Kısımları

MUHABBETİN KISIMLARI:

1)En alt seviyede sevgi: Her canlı ilk olarak kendini sever. Kişinin kendini sevmesi demek, yaşamayı sevmesi, ölümden nefret etmesi, sonra âzalarının selâmetini istemesi, sonra malını, evlâdının yaşamasını, akraba ve dostlarının selâmetini istemesi demektir. Bunları severken varlığının devamı ve gelişmesi için bunlardan faydalanmayı düşündüğü içindir. Kendi ölmezliğine o kadar düşkündür ki, evlâdı dolayısıyla neslinin bekasında kendi bekasını bulur. Kendisi ve etrafındakiler için ölümü hiç düşünmez. Ölümden korktuğu için değil, varlığının devamını esas aldığı için böyledir. Meselâ kendisine, mümkün olup da kolay öleceği, hiç ölüm acısı çekmeyeceği, öbür tarafta da hesaptan uzak olacağı söylense bile, ölümü asla istemez. Ancak büyük bir belâ ile karşılaşırsa, çekemeyeceği bu belâdan kurtulmak için, ölümü isteyebilir.

2)Yine güzel olmayan, alt seviyede olan sevgi: İhsan sebebiyle sevmektir. İnsanlar kendilerine iyilikte bulunanları severler. İnsan iyiliğin kölesidir. Fakat bu sevgi iyilik sürdüğü kadar devam eder. İyilik bitince, sevgi de biter. Hattâ iyilik yapmadığı için, eski yapılan iyilikler unutulur da, düşman bile olunur. İyilik için seven, sevdiği kişiyi zatı için değil, yaptığı iyilik için sevmiştir. İnsanoğlu arada hiçbir bağ, hiçbir münasebet olmasa da, iyilik yapanı sever.

3)Makbul olan sevgi: Bir şeyi zâtı için sevmektir.   Hakiki sevgi sadece budur. Yani bir şeyi bir fayda, bir sebep veya iyilikten dolayı değil, kendisinden hoşlandığı için sevmektir. Bu sevgi eksilmez, artmaz, tükenmez, yok olmaz. Bu, Hüsn-ü Cemal’i sevmektir. Bir şey güzel olduğu   için sevilirse, bu da mümkündür. Yani güzeli güzel olduğu için sevmek de muhabbettir. Güzel olanda güzelliği anlamak da bir zevktir. Bu sevmeyi şehvet ile sevişlerle karıştırmamak lâzımdır. O ayrı bir bahistir. Meselâ tabiatta bulunan güzel şeyleri sevmek, güzelliği sevmektir. Yeşillikler, akar sular, kuşlar, çiçekler hep sevilen şeylerdir. Halbuki bunlardan gözümüzün hoşlanması dışında, bir faydalanma yoktur. Hz.Peygamberimiz (s.a.v.): “Allah güzeldir, güzeli sever” buyurmuştur. Allah-ü Tealâ’nın da güzel olduğu malûmumuzdur. O halde O’nu sevmemek mümkün değildir. O, güzellerin en güzelidir.