Halife, Ümera ve Salihlerin Ölümleri:
Hepsi de son anlarında, dünyaya kapılıp gitmenin boşuna olduğunu anlatmışlardır. Allah-ü Tealâ’dan başka hiçbir şeye güvenilmemesi gerektiğini vurgulamışlardır. Harun Reşid, ölümü sırasında: “Malım bana fayda vermedi. Bütün saltanatım benden ayrılıp, mahvoldu” Hakka suresi 28-29. âyetlerini okumuştur.
Halife Mu’tasım da 44 yaşında ölürken; “Eğer ömrümün bu kadar kısa olduğunu bileydim, hiçbir şey yapmazdım” demiştir.
Selman-ı Farisi: “Dünyadan ayrıldığım için ağlamıyorum. Ancak Resûl-i Ekrem’in (Dünyadan ayrılırken sermayeniz bir yolcunun yol azığından fazla olmasın) dediğini hatırlıyorum ve bunun için ağlıyorum” demiştir. Halbuki, vefatından sonra Hz.Selman’ın bıraktığı serveti 10 dirhem kadardı.
Bilâl-i Habeşi: “ Ne mutlu bize ki, dostlarımız Hz. Muhammed(s.a.v.) ve dostlarına kavuşacağız” demiştir.
Amir b. Abdülkays: “Ağlamamın sebebi boşa geçirdiğim günler ve gecelerdir” demiştir.
Fudayl da ölümü esnasında bayıldı. Sonra gözünü açınca da: “ Ah uzun yolculuk ve ah az azık” demiştir.