Kategori arşivi: 47.Hakîm

Hakîm

HAKİM (el-Hakîm)    (47)

Bütün emir ve işleri yerli yerinde olan

Kur’an-ı Kerim’de: 97 âyette geçer. 91’inde Allah’ı niteler.

 

1)    Allah yarattığı her şeyi en güzel şekilde yapmıştır: Secde 7

 

2)    Allah’ın yücelerin yücesi olduğu : Furkan 2

 

3)    “Zikrü’l –hakîm”  olarak :  Âl-i İmrân 58

 

4)    “Kitabü’l-hakîm” olarak : Yunus 1, Lokman 2

 

5)    “Kur’anü’l-hakim” :  Yâsîn 2

 

6)    91 âyette Allah’ı niteleyerek geçen “Hakîm” ismi, mutlaka başka bir isim ile geçer: Azîz, Alîm, Habîr, Alî, Hamîd, Vâsi, Tevvâb.

 

7)    “ahkemü’l-hakimîn” (hakimlerin hakimi)

“hayrü’l hakimin”   (hakimlerin en hayırlısı)  terkiplerinde,

Hûd 45/Tin 8/ A’râf 87/Yunus 109/ Yusuf    80

 

Hikmet sahibi demektir. Varlıkların en yücesini, ilimlerin en faziletlisi ile bilmek demektir. Varlıkların en yücesi Allah’dır. Ve O’nu yine O bilir. İlimlerin en faziletlisi ezeli ve ebedi olan ilimdir. Bazen bu kelime ince sanatları en güzel ve sağlam yapan için de kullanılır ki, bunun kemali de yine Allah’tadır. İlimlerin en üstünü ve faziletlisi yine malûm olanların en üstününü bilen ilimdir. Malûmun en üstünü ve yücesi Allah’tır. İlimlerin de en faziletlisi bu en yüce malûm olarak bilinen Allah’ı bilme ilmidir. Kim Allah’ı tanıyorsa Hakîm’dir. Kulun Allah’ı tanıması ile, Allah’ın Allah’ı tanıması arasında elbette fark vardır. Buna göre de kulun Hakîm oluşu ile, Allah’ın Hakîm oluşu arasında bariz fark olacaktır. Allah’ı tanıma ilmi en yüce ilim olan Marifetullah’tır. Kulun Allah’ı tanıması fiilleri ile, isimleri ile, sıfatları iledir. Zât’ın Zât’ı ile bilinmesi , Zât’ın tanımasıdır. Böylece kul Allah’ı tanıdığı kadar O’na yakın olur. “ Hikmetin başı Allah korkusudur” Hadis-i Şerif’inde sözü geçen korku, kişinin geçmişini, geleceğini, Allah’tan bilmesi, kendi iradesi ile kendi için bir şey yapamayacağını, takdir sahibinin Allah olduğunu bilmesi, son nefesinde nasıl, hangi halde öleceğini ve bunun  kendi takdirinde olmadığını bilmesi demektir. Yani Hikmetin başı fiil tecelliyatına uğramaktır. Allah korkusu taşıyan kişi bilir ki, rızkını veren ,vermeyen O’dur. Böylece mal biriktirmez. Allah’tan korkan bilir ki yaptığı her şeyi görmektedir ve bir gün hesap verecektir, insan haklarına saygılı olur. Hikmetli sözler söyleyene Hakîm denir.

 

Kendisine hikmet verilmiş olanlar, öncelikle Peygamberlerdir. Sonra  Allah’ı tanıyan Arifler, Allah dostlarıdır. Bu kişiler konuştuklarında öz konuşurlar. Menfaatleri için hareket etmezler. Bildikleri yaşadıklarıdır. Onun için sözleri etkilidir. Peygamberimiz (s.a.v.)’in pek çok hikmetli sözleri vardır. Hikmetli sözler, az kelime ile çok manâ ifade eden sözlerdir. Peygamberimiz (s.a.v.)’in  hadis diye adlandırılmış olan hikmetli sözlerinden birkaç örnek verelim:

 

“ Din,  güzel ahlâktır.”

“ Kanaat tükenmez bir hazinedir.”

“ Sabır imanın yarısıdır, yakîn ise tamamıdır.”

“ Hikmetin başı Allah korkusudur.”

“ Sükût etmek bir hikmettir. Fakat susan azdır.”

“ Takva sahibi ol ki, insanların en çok ibadet edeni olasın. Kanaatkâr ol ki, insanların en çok şükredeni olasın.”

“ Kişinin faydasız şeyleri terketmesi, iyi Müslüman olmasındandır.”

“ Bahtiyar kimse, kendinden başkasını örnek göstererek vaaz eder.”

 

Hikmet ile ilgili Âyet’lerden de birkaç örnek verirsek:

 

“ Beşerden hiç bir kimseye yakışmaz ki, Allah kendisine Kitabı, hükmü ve peygamberliği versin de sonra o, insanlara: Allah’ı bırakıp da bana kul olun desin. Fakat o, (öğretmekte ve okuyup okutmakta olduğunuz Kitap sayesinde Rabbaniler olun) der.” Âl-i İmrân  79

 

“ Allah, peygamberlerden (and olsun ki size Kitap ve Hikmet verdim. Sonra da size nezdinizdeki o Kitap ve Hikmeti tasdik eden bir Peygamber gelmiştir. Ona kat’iyen iman ve ona her halde yardım edeceksiniz diye ) misak aldığı zaman dedi ki: (İkrar ettiniz ve uhdenize bu ağır yükümü alıp, kabul eylediniz mi?). Onlar ikrar ettik dediler. Allah dedi ki: Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahidlik edenlerdenim.” Âl-i İmrân 81

 

“ Allah’ın evlerinizde okunup duran âyetlerini ve hikmeti hatırlayın. Şüphesiz ki Allah her şeyin iç yüzünü bilendir, hakkıyla haberdardır ” Ahzâb  34

 

“ O ümmiler içinde kendilerinden bir Peygamber gönderendir ki, onlara Âyetlerini okur, onları temizler,onlara Kitabı, Hikmeti öğretir. Halbuki onlar daha evvel hakikaten apaçık bir sapıklık içinde idiler.” Cum’a 2