ÜMİDİM SENDE
Ümidimi biledin, ümitli oldum.
Rahmetini gösterdin, bununla coştum.
Varlığımı yok ettin, kahrınla doldum,
Dostlarımı getirdim, ümit ver diye…
Şu dünyanın anlamadım hiçbir işini
Duyamadım bir vefalı kulun sesini.
Var olanlar, bırakmadı peşimi,
Dostlarım kapında, ümit var diye…
Rahmet deryanda kayboldum, yüzemem
Günahım çok, sen bilirsin, gizlemem
Ayette var, rahmetinden ümit kesemem
Dost elinden ümit almaya geldik…
Sen Afüvsün, ben günahkâr bir nokta
Sen Haliksin, bense fani bir sırça
Geri dönmem, gideceğiz Yezdan’a
Dost bağından, ümit almaya geldik…
Amelimiz çoktur, lâkin üç kuruş etmez
Ne getirsek, Padişah’a verilmez
Getirmesek, sual vardır, sırat geçilmez
Dost ilinden ümit almaya geldik…
“Rahmetim gadabımı aştı” diyorsun
Affetmeyi, en çok Sen seviyorsun.
Af için sebepler halk ediyorsun
Dost çağırdı, kervan kalktı, göçüyor…
Sıra gelse, hesap kitap görülse,
Azalarda günahlarım belirse,
İlim, amel, takva boşa verilse,
Dost yurdunda, ümit bulmaya geldik.
Zannederim, bizi sever Yaradan,
Çıkarırsak sebepleri aradan.
Affedecek tevbekârı, Şanından,
Dost mizanı, dostta bulmaya geldik.
Sebep Sensin, mevcud-u varlığıma,
Gelemedim Sana lâyık kulluğa.
Heves ettim, varamadım yanına,
Dost Celal’de, Cemal bulmaya geldik.
Seni sordum, kimse anlatamadı,
Sabrım yoktu, Yar yüzüme bakmadı.
Nefsi bildim, Sana bin yol açıldı
Dostlarımla ümit bulmaya geldik,
Dostlarımla Seni bilmeye geldik…