ALLAH-Ü TEALÂ’NIN SEVDİĞİ VE SEVMEDİĞİ ŞEYLERİN AYIRIMI:
Küfrü terk etmek, şükrü yerine getirmek ancak, Allah-ü Tealânın hoşlanıp, hoşlanmadığı şeyleri tanımakla mümkündür. Bu ayırım için iki kuvvet verilmiştir. Biri kulaktır ki âyet ve hadislere dayanarak, ayırımını yapar.
Diğeri ise basirettir. Kalbin görmesi, hissetmesi, anlaması, bilmesidir. Basiret, ibret gözü ile bakmak demek olup, Allah’ın yarattığı bütün mahlukatındaki hikmeti anlamak üzere bakmak demektir. Hikmet gizli ve aşikâre olur.
Aşikâr olan: Gök yüzü ve içindekiler bir hikmet icabı yaratılmıştır. Yeryüzü ve içindekiler de hikmetle yaratılmıştır. İşte bunların yaradılış sebeplerini düşünmeli, Allah’ın kudretini görmeliyiz. İnsanların ve hayvanların azaları da başlı başına bir hikmettir. Her aza ne iş için yaratılmışsa, o iş için kullanılmalıdır. Meselâ el çalışmak için, ayak yürümek için yaratılmıştır. Meselâ eli, yaradılış hikmetinin dışında bir iş için meselâ dayak için kullanmak, nankörlük etmek demektir.
Gizli olan: Bir şey herhangi bir gaye ve hikmet için yaratılmış olduğu halde, bu gayeden ayırıp, kullanmanın doğru olmadığını bilmektir. Meselâ altın ve gümüş bir şeyin değerini ölçmek için yaratılmıştır. Biriktirmek veya altın kap ya da takı olarak kullanmak için değil. Biriktirmenin veya altın kap olarak kullanmanın kimseye faydası yoktur. Bir şeyi yaradılış maksadına uygun kullanmak şükür, aksi ise küfürdür. Gizli olan hikmet bakışı ile, meselâ sağ el ile taharet almak güzel değildir. Nimete küfür vardır. Sağ el kuvvetli yaratılmıştır, şerefli işlerde kullanılır. Sol el ise zayıf yaratılmıştır. Daha şerefsiz işlerde kullanılır. Kıbleye yönelişteki hikmet aynı şekildedir. Hayırlı ve şerefli işlere sağ taraf ile başlamak sünnettir. Meselâ; ayakkabıyı önce sağ ayak ile giymek, çıkarırken de önce soldan çıkarmak sünnettir. Sağ ayak dururken, sol ile başlamak, nankörlüktür. Sünnetlerin hepsi hikmete dayanır. Çünkü bu işler Peygamberimiz(s.a.v.)’den sadır olmuştur. Bu mevzular fakihler için mekruhsa da, arifler için haram gibidir. Bir arif, ayakkabısını yanlışlıkla soldan giydiği için, sadaka dağıtmıştır. Bunlar Enbiya ve Evliya için, kulu Allah’dan uzaklaştıran sebeplerdir.
Böylece, hikmete uygun ve hikmeti gayesine ulaştıran her şey şükür olmuş olur.
Özetlersek: Allah hikmetini tamamlamada kulunu kullanır. Kullar arasında en çok şükreden, Allah’a en yakın olandır.
“Her kime hikmet verilirse, muhakkak ona çok hayır verilmiştir” Bakara /269