Kategori arşivi: 5.09.Şiir-Zahit-Aşık

Şiir-Zahit-Aşık

ZAHİT-AŞIK

Zahid olan korku ile yol aldı,

Tüm dünya lezzetleri ardında kaldı .

Aşık ise ümit ile yol aldı;

Bu uçuşla yolun sonuna vardı.

 

Zahid çile ister, kazanmak için,

Dünyayı önemsemez, ahiret için.

Aşık olan çile çekse anlamaz,

Kahrı, lûtfu bir görmeye aldırmaz.

 

Zahide dünya zarar, ahiret kârdır.

Aşığa kâr da,  zarar da haramdır.

Zahid olan iradesini zorlar

Aşık olan İradeliye koşar.

 

Zahide etrafı iltifat eder,

Aşıksa zillete hep boyun eğer.

Zahit düşman olur dünya ehline,

Aşık aşinadır, halkın haline.

Zahit bir adımla bir perde yırtar,

Aşık bin gönülde bin perde açar,

Zahit ahireti nefsiyle ister,

Aşık sevdiğine, nefissiz gider.

 

Zahit yaptıklarını unutmaz, sayar,

Aşık yaptıklarını, hep boşa koyar.

Zahit yokluğuna hep şahit arar,

Aşık, yokluğunu bilmeden, savar.

 

Zahit orta yolu bilemez, arar,

Aşık orta yolun üstünden uçar.

Zahit daim, nefsini terbiye eder,

Aşık nefsi olmadan o Şah’a erer.

 

Zahit dünya terk eder, ahiret için,

Aşık terki terk eder, Zü’l Celâl için.

Zahit anlatırken kendi halinden

Aşık hep dem vurur, ol Cemal’inden.

 

Zahit dev olurken, kendi indinde

Aşık toprak olur, halkın elinde.

Zahit amelini atlasta saklar,

Aşık sevabını, umuma saçar.

 

Zahit yücelirken, halkın gözünde,

Aşık nokta olur, âlem indinde.

Zahit büyüdükçe, yolu uzatır,

Aşık küçüldükçe, yolu kısaltır.

 

Zahit mantık ile, aklı veremez,

Aşık aklı vermiş, geri düşemez.

Zahit sermayenin hesabın tutar,

Aşık Murakıb’a iflâsın sunar.

 

Zahit ömründe aşkı bulamaz,

Aşık ise aşk olmadan yaşamaz.

Zahit sever sayını, amelini,

Aşık sever amel sahiplerini.

 

Zahit olan saygındır, deli denmez.

Aşık olan, kaybolmuştur, görülmez.

Zahit günahkâra yolu kapatır,

Aşık yolu, Sahibine bırakır.

 

Zahit geceyi ihya eder, Hak için

Aşık ömrünü hibe eder, halk için

Zahit söyler, söylemek isteyince,

Aşık söyler, söyletmek istenince.