Önsöz
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla;
Esirgeyen ve bağışlayan, kâinatın ve hesap gününün tek sahibi ve hâkimi, varlığımızın da tek sahibi olan, sayısız maddi ve manevi nimetleri ile lûtuflandıran, kullarını nuruna kavuşturmak için daimi vesileler yaratan, darda olana yetişen, belâ ve imtihanlarını kazanç vesilesi kılan, kalpleri mesken kılan, apaçık kitap ile zoru kolaylaştıran Allah-ü Tealâ’ya sayısız hamd olsun.
Peygamberlerin sonuncusu, âlemlerin rahmeti, dinin doğru uygulayıcısı, insanlığın kâmili, vesilelerin en keremlisi, Allah’ın sevgilisi, ümmetine rahmeti bol, şânı yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallah-ü aleyhi ve Sellem’e, Ehl-i Beyt’ine, Şerefli Ashab’ına, temiz ve pâk soyuna, yolundan gelen hayırlı insanlara selâm olsun.
Adımların ikincisi de nasip oldu, hamd olsun. Birinci Adım tevbe ile başlamıştı. İkinci adıma da niyet ile başlıyor. Biz halis niyet ile yazmaya çalıştık. Sıra halis niyet içinde okuyacak olanlara geldi. Malûmdur ki, ameller niyetlere göredir. Bizim de buradaki niyetimiz, okuyanlara niyet ile ikinci adımı attırmaya vesile olmak. Halis niyet, mutlaka sadakati getirecektir. Cümlemiz için hakiki faydanın hasıl olmasını, Allah-ü Tealâ’dan niyaz ederken; babam için ebedi rahmet ve saadet; anneciğim için iki cihanda saadet ve Peygamberimiz (s.a.v.)’in hususi şefaatine vasıl olmasını acizane ve fakat halisane dua ederim. Yakın çevremizi ve yavrularımızı da İlâhi rahmet’e daldırmanı niyaz ederim. Şu ana kadar beraber olduğum ve tanıdığım cümle dostlarımla birlikte, onların arasından en güzel ve temiz olanların hürmetine bizlere ahirette de, şu dünyadaki ihsanın gibi ihsanda bulunmanı niyaz ederim.
Ya! Nafi! Ya! Nafi Ya! Nafi!
Ayşegül Erdoğ
13. Şubat. 2005 Konya