CÂMİ (el-Câmi’) (87)
Her şeyi Zât’ında toplayan
Kur’an-ı Kerim’de:
1) Allah’a izafe edilerek: “ Ey Rabbimiz! Gerçekleşmesinde şüphe olmayan günde, insanları bir araya toplayacak (cami’u’n-nâs) olan sensin!” Âl-i İmrân 9
2) Yine Allah’a izafe edilerek: “Allah münafıkları ve kâfirleri mutlaka bir araya getirecektir” Nisâ 140
3) Mü’minlerin bir iş üzerinde cem oluşları ile ilgili olarak: Nûr 62
4) “yevmü’l-cem” toplanma günü olarak,ahiretin nitelenmesi: Şûrâ 7/ Tegâbün 9
1) Allah’ın kıyamet gününde cem fiili ve bu fiilin uhrevi tecellilerini ifade eden: Nisâ 87/ En’âm 12/ Kehf 99/ Mürselât 38
2) Allah’ın kalbleri cem edişi ile ilgili olarak : Enfâl 63
Allah; bütün övgü ve erdemleri Zât’ında toplayan; evrendeki tüm varlıkları tam bir ahenk içinde toplayıp, düzenleyen; bütün mahlûkatı hesaba çekmek üzere kıyamet gününde bir araya getiren Zât’tır.
Allah inananları dünya hayatı sırasında da bir araya getirmek, böylece birlik ve kuvvet sağlamak ister. Hac zamanı bütün ülkelerden gelen inanan insanlar, birlikte ibadetlerini yaparlar. Bu insanlar, başka şartlarda bir araya belki de gelemezler. Bayram namazlarında, Cum’a namazlarında, cemaat namazlarında, iftar sofralarında cem oluş, hep Allah’ın muradı üzere beraber oluşlardır.
Ayrıca insanlar arasında aile olmak, akraba olmak, dost olmak, arkadaş olmak, kardeş olmak gibi bağlılıklar lûtfederek ve gönüllere de bir sevgi vererek, kalplerin birleşmesini sağlamış olur.
Allah, ölmüş olanları ahiret hayatında bedenlerinin esas unsurlarını bir araya getirerek, yeniden canlandıracaktır. İnsanları hesaba çekmek ve aralarındaki anlaşmazlıkları gidermek üzere huzurunda toplayacak, sonunda salihler Cennet’te, facirler de Cehennem’de cem edileceklerdir.Allah birbirinin zıddı olan şeyleri de bir araya toplar. Mıknatısın artı ve eksi uçları gibi.
Bu ismin insana yansıması: Zâhiri ile bâtınını bir arada toplayan kişi el-Câmi ismini almış olur. Zâhiri, takvası, bâtını da marifetidir. O halde Marifetinin nûru, takvasının nûrunu söndürmeyen kişidir. Bu kişi İnsan-ı Kâmildir. Bir başka anlayışla sabır ve basîreti bir arada toplayan kişidir. Sabır ile basîretin bir araya getirilmesi imkânsız gibidir. Zühd ve takvası olanın basîretten mahrum olduğunu, basîretli kişide de sabrın bulunmadığını müşahede ediyoruz.
Bu kâmil kişiler, kendilerindeki cem’i tamamladıktan sonra, etraflarındaki insanları bir Allah yanında toplarlar. İnsanların aralarında dostluk kardeşlik hasıl ederek, birleşmelerine sebep olurlar. İnsanların hayırlı işlerde, ibadetlerde ,önemli günlerde, yardımlaşmaları için bir araya gelmelerini sağlarlar. İnsanlar arasındaki farklılıkları kaldırıp, farkın sadece Allah’tan sakınma nisbetinde olduğunu yerleştirirler. Kalplerde güzel ahlâkı toplarlar. Bu kişiler Câmi’dirler. Cem olmuşlardır. Cem makamındadırlar.