Kategori arşivi: 06.Selâm

Selâm

SELÂM    (es-Selâm)   (6)

Esenlik veren

Selâmette olan ve selâmette kılan manâlarındadır. Kur’an’da 33 yerde geçer.

Kur’an-ı Kerim’de:

 

1)   Allah’ın ismi olarak sadece Haşr  23

 

2) Barış manâsında (selm, silm, selem kökleri ile): Enfâl 61/Muhammed 35/ Bakara 208 /Nisâ 90

 

3)  Kurtardı (selleme) anlamında, Allah’a izafe edilerek: Enfâl 43 ve bu fiilin çeşidi  olarak , Hûd 48 / Enbiyâ 69

 

4) İnsanlara ait kullanmalar,genellikle selâm verme,söz ile esenlik dileme manâsında;

Nisâ 94/ Meryem 47/  Nûr 27/ Ahzâb 56

 

5) Selâm verme Allah’a izafe edildiğinde; esenliği bizzat ve mutlaka gerçekleştirme anlamı taşır: Mâide 16/ Yunus 25/ Hûd 48/ Meryem 15

 

6) Dünyevi başarı ve ahiret kurtuluşu manâlarında: Hicr 45, 46/ Neml 59

 

Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) “ Müslüman dilinden ve elinden Müslümanların selâmette olduğu (zarar görmediği) kişidir.” Buharî 1/9, Müslim İman-4, Ebû Dâvud Cihad Hadis 2481, buyurmuşlardır.

 

Selâm ismi selâmet, islâm, teslim gibi kelimeler ile aynı köktendir. Allah fiilleri ile şer işlerden, sıfatları ile noksanlıklardan, Zât’ı ile de ayıp ve kusurlardan sâlimdir. Yani selâmettedir. Bazı şer gibi görünen işlerin arkasındaki hayrı bilmekteyiz.

 

“…olur ki bir şey hoşunuza gitmezken o, sizin için hayırlı olur; bir şeyi de sevdiğiniz halde o da hakkınızda şer olur. Allah bilir, siz bilmezsiniz” Bakara 216

 

Bu âyetten Allah’ın hakikatte hayrı murad ettiğini anlıyoruz.

 

Selâm isminin kula yansıması yani tecellisi iki basamaklıdır. Birincisi kulun kendi halinin içinde selâmette olmasıdır, diğeri ise kulun diğer insanlara zarar vermeyen, selâmette olan kişi olmasıdır. Müslüman elinden, dilinden emin olunan kişidir. Yani hiçbir şartta hiç kimseye bir fenalığı dokunmayacak ve yine hiçbir şartta ve hiç kimseye dili ile sataşmayacak. Bu çok zor ele geçen bir haldir. Kalbi selim sahipleri diye geçen tarifler, kalbinde selâmeti bulmuş olanlardan söz eder. Bu da insanlar hakkında kötü düşünmeden, haset etmeden, kinlenmeden, öfkelenmeden, su-i zanda (kötü zanda) bulunmadan,v.s.yaşayabilenler içindir. Kalbinde selâmet olanda kötü ahlâktan eser olmaz. İşte bu kişiler, elinden dilinden emin olunanlardır. Şerefli Peygamberimiz(s.a.v.) daha vahiy gelmeden, yani peygamberlik ile görevlendirilmeden önce Muhammed-ül Emin diye çağrılırdı.

 

İnsanın gerçek selâmeti de, bu hali kalben ve hayaten yaşaması ile olur. İnsanlarda Selâm ismi kısmen yansımış olabilir. Tam olarak tecelli zordur. İnanmış olanların pek azında tam yansımayı buluruz. Meselâ böyle kişiler, suçlu olsa dahi kendilerine sığınmış olan kişileri ele vermezler. Selâm ismi ile şereflenmiş olanlar, kimse ile iddiaya girmezler, kimse ile alıp verecekleri yoktur, kimseyi alt edip kendileri üste çıkmayı düşünmezler, yanları emindir, kalbleri emindir, kimsenin aleyhinde bir şey düşünmeyi bilmezler. Onların yanına gelen kalbin bu halini hisseder de kötü niyetli olsa niyeti değişir. Allah’ı hatırlar. Ana yurduna kavuşmuş gibi olur. Yanında dünya işleri aklına gelmez. Sanki orada bir ömür geçirecek gibi, dünya ile ilgili her şey önemini kaybeder. Selâm ismi kalbin temizlenmesi ile yakından ilgilidir. Bu sebepten özel kalp tasfiye metotları ile çalışmak lazımdır. Kalb-i selim sahibi kişiler, kalpleri selâmete ulaşmış olanlardır. Selâmete ermenin ilk adımı bu ahlâkı içine yerleştirme gayretini göstermektir. İkinci adımı ise hakikati olup, bu ahlâkı yaşamaktır.

 

Kalbimi selâmete erdir Ya Selâm,

Dilimden çıkmasın eza verici kelâm.

Halkı elimden, dilimden emin kıl

Niyet ettim, geleceğim vesselâm…