Kategori arşivi: 02-03.Rahman-Rahim

Rahman – Rahim

RAHMAN/RAHİM(er-Rahman/er-Rahim) (2,3)

Esirgeyen     ve     Bağışlayan

Her ikisi de rahmet aslından türemiş iki isimdir. İnananlar her işlerine başlarken bu iki isim ile başlarlar. Her işe başlarken kullandığımız Bismillâhir Rahmanir Rahiym (esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adı ile), Kur’an-ı Kerim’de de her sureye başlık olarak gelir. Kur’an-ı Kerim’de 114 sûre vardır, Tevbe Sûresi hariç hepsi Besmele ile başlar. Tevbe Sûresinin başında bulunmayan Besmele, Neml suresi/30.Âyetin içinde geçer. Böylece Kuran’da 114 yerde geçmiş olur.

 

RAHMAN: Allah’ın rahmeti hem tam, hem de umumidir.Tam oluşu muhtaç olanların ihtiyaçlarını giderdiği içindir. Umumi oluşu ise hem hak edeni hem hak etmeyeni, hem dünyayı hem ahireti, hem zaruri ihtiyaçları hem de zaruri olmayanları kapsadığı içindir.

Rahman ismi, Kur’an’da 57 defa geçer. Rahman ismi şefkat, rikkat, yürek yumuşaklığı, af, ihsan, acıma gibi manâları kapsamasından dolayı Cemal isimlerinden olmakla birlikte; heybet, kibriya ve kahır manâlarını da kapsadığından dolayı Celâl isimlerindendir.

 

Rahman ve Rahîm merhamet eden manâsına olup, Rahman, merhametin Allah için kullanılanıdır. Bunun kula yansıyan şekli Rahîm ismini alır. “Erhamerrahimin = merhametlilerin en merhametlisi” Rahîm kula isim olarak verilebilir, Rahman verilemez. Rahimin kemal noktasında oluşuna Rahman denir. Rahman ismi daha özel olup Allah ismine yakındır.

 

“De ki: İster Allah diyerek çağırın, ister Rahman olarak çağırın. Hangisi ile çağırırsanız , en güzel isimler O’nundur.” İsrâ  110

 

RAHÎM: Kur’an’da 154 defa geçer. Tevbe suresinde Hz.Peygamberimiz(s.a.v.)’i  vasıflandırırken kullanılır(Râuf-ür Rahim). 154 Âyetin üçünde yalnız başına (er-Rahîm) olarak kullanılmakta,diğerlerinde ise, Allah’ın diğer isimlerinden biri ile beraber kullanılmaktadır.Bunlar:

 

1) Fatiha ve Besmele’de olduğu gibi: er-Rahman er-Rahîm şeklinde kullanılır.

Besmele, Fatiha2/ Bakara163/Neml30/  Fussilet  2/ Haşr  22

 

2) et-Tevvâb ismi ile birlikte: Tevvâbü’r-Rahîm(merhametle tövbeleri kabul eden) olarak kullanılmıştır.Bakara 37,54,128,160/ Nisâ 64/ Tevbe 104,118/ Hucurât   12

 

3) el-Azîz ismi ile: Azizü’r-Rahîm(merhametlilerin en aziz olanı).Şuarâ  9,68,104,122,140,159,175,191,217/ Rum 5/  Secde  6/ Yâsîn 5/Dûhan 42

 

4) er-Râuf ismi ile birlikte kullanılmıştır. Râufü’n Rahîm(çok esirgeyip merhamet eden) manâsınadır.  Bakara 143/  Tevbe   117/  Nahl 7/ Neml 47/ Hacc    65/ Nûr 20/ Hadîd  9/ Haşr 10

 

5) Rahîmü’n- Vedûd (çok esirgeyip,çok seven) manâsında: Hûd  90

 

6)  Rabbü’n- Rahîm (çok esirgeyen Rab) manâsında Yâsîn58

7)   Berrü’r-Rahîm (ihsanı bol ve esirgeyen) manâsında Tûr 28

 

8) Büyük bir çoğunlıkla el–Gafûr ismi ile kullanılmıştır. Gafûrü’r-Rahîym (yarlığayıcı, hakkıyla esirgeyici) manâsında kullanılmıştır. Bakara173,182,192,199,218,226/ Yunus 107/ Yusuf  98/ Hicr 49/ Furkan  6/ Kasas 16/Zümer 53/ Şûrâ 5/  Ahkâf   8

 

9)  Rahîmü’l-Gafûr   olarak: Sebe’2

 

10) Zü’r-Rahme (rahmet sahibi) olarak: En’âm  123/  Kehf 58. Zû rahmetin vâsia (bol rahmet sahibi) olarak: En’âm 147

 

11) Erhamü’r Rahimin (Merhametlilerin en merhametlisi) olarak ise bazı  Peygamberlerin dualarında yer alarak Kuran’da geçer:  A’râf 151/ Yusuf 64/ Enbiyâ 83

12) Hayrü’r-Rahimin (merhametlilerin en hayırlısı)olarak : Mü’minûn 109,118

 

13) Rahmetinden ümit kesmemek olarak: Zümer 53 

 

Rahman isminin kula yansıması: Bu isimden hissesini alan kul, gaflette olan diğer kullara merhamet eder. Günahkârlara merhamet nazarı ile bakar. Onları güzellik ve yumuşaklıkla , gücünün yettiğince günahlardan alıkoymaya çalışır. Dünyada işlenen her günahdan kendini sorumlu tutar.İnsanları gafletten ayırmaya çalışırken, niyetinde insanlar  Allah’ın gazabına uğramasın ve O’na yakınlık kazansınlar dileği vardır.

 

Rahim isminin kula yansıması: Bu isimden nasibini almış olan, muhtaç olanların ihtiyacını gücü yettiği kadar görür. Hakları kaybolmuş insanların hakkını korumaya çalışır. Bunun için parasını, mevkiini, yetkilerini kullanır. Eğer hiçbir şekilde yardımcı olamayacak halde  ise duaları ile Allah’dan yardım isteyerek merhametini ortaya koyar. Ve bütün bunları yaparken muhtaç olan sanki kendisiymiş gibi yapar.

 

Rahman ve Rahim isimleri bazen anlaşılamamaktadır. Muhtaçlık bakımından bu isimlerle isimlenip hareket etmek yukarıda anlatıldığı gibidir. Lâkin gerçek manâda bu isimlerin Allah’ın Ahlâkında nasıl olduğunu anlamak basîret ister. Meselâ, Bosna ve Hersek’ de Müslümanların kırılışında Allah’ın merhameti yokmuş gibi görülse de basîret ehli buradaki inceliği anlamıştır.

 

Ve bu isimler düşünülürken sadece dünya hayatı ile sınırlı düşünmemeli mutlaka ahiret hayatını da hesaba katmalıdır. Çünkü Allah merhametini lûtfederken sadece bu dünya hayatı için değil, ebedi hayat için düşünerek lûtfeder. Meselâ, bir annenin uykuda olan yavrusunu sabah namazı için uykusundan uyandırması, bu dünya için merhametsizlik gibi görünse de ebedi hayat için bir kazanç değil midir? Keza, çok varlıklı bir ailenin evladını yetiştirirken harcamalarını dikkatli yapmasını, fakirleri de düşünmesi gerektiğini tavsiye edişi; onun ahlâkının güzelleşmesini, fakirler için ihsanda bulunarak ebedi hayatı kazanmasını sağlamak  değil midir?  Bu örneklerden anlaşılacağı gibi Rahman ve Rahim isimleri derin manâda bir sırdır. Ve bu isimlerin insana Allah’ın Ahlâkındaki gibi, aynen o incelikte tecellisi ile; insanda bu isimler, kendisinin dışındakinin, kendisinden önce düşünülmesi ile mümkündür. Ancak kişinin karşısındakine olan merhameti, kendisine olan merhametini aşınca, Allah’dan gafil olmayan bir merhamet hasıl olmuş olur. Gafletsiz merhamet, merhametin kemalidir.

 

Allah’ın Rahim ismi, bütün insanlarda az veya çok görülür.(Annenin yavrusuna merhameti gibi). Ayrıca hayvanlarda da görülür.İnanmış olan insanlarda bu isim tecelli edince bu insanlar, diğer ihtiyaçlıların ihtiyacını karşılamaya çalışırken güç ve takatlarının yeterliliği, ancak dünyevi hayat için geçerli olur. Yani ihtiyaçlı olanların dünyada biraz olsun rahat etmelerini, nefes almalarını sağlamış olurlar.Rahman isminden hissesini almış olan kişi ise, hem dünyevi hem de uhrevi (ahiret hayatları için) o kişilerin bütün ihtiyaçlarını karşılar. Yani bu kişiler bir nevi toplumun gerçek merhametli kâmil kişileridir.

 

Rahman ismi belli bir kemal mertebesi ile tecelli ettiği için, Allah’ın diğer şerefli isimlerinin önemli bir kısmının tecellisi de bu ismin tecellisi ile olur. Bir kudsi hadisde “Rahmetim gazabımı geçmiştir” buyrulmaktadır. Buradaki gadabın lugat manâsı öfkedir. Allah’ın gadablanması yapılmasında hayır olmayan bir işin yapılması sebebiyle olur. Normal bir insan herhangi bir konuda merhamet duyduğu zaman, aynı anda o kişi tarafından öfkesine sebep olacak bir şey zuhur ederse, aynı merhamet duygusu ile o kişiye yönelebilir mi? Meselâ bir  âmâyı yolun karşısına geçirirken âmâ bastonuyla merhamet edenin  başına vursa ve canını yaksa o kişi merhamet duygusu hiç eksilmeden âmâyı karşıya geçirir mi? İşte Allah’ın rahmetinin öfkesini aşmış olması gibi bir durum, insan için bir kemaldir. Ve insanlarda da Rahman ismi şerifinin tecelliyatı ancak böyle bir kemal ile mümkündür.

 

Rahmanın rahmetinden ümid kesme sen,

Rahmette yok olmak kolay, canı verirsen.