EVVEL(el-Evvel)/ ÂHİR (el-Âhir) (73,74)
Başlangıcı olmıyan Nihâyeti olmayan
Evvel ve Âhir birlikte (Zâhir ve Bâtın da beraber) Hadid üçüncü Âyette Allah’a nispet edilerek kullanılmıştır.
Allah’ın yaratmış olduğu bütün mevcudattan önce varoluşu, Evvel olduğunu gösterir. Allah yoluna girenlerin derecelerine nispetle de en yüksek derecede oluşu ile de Ahir’dir. O, Ariflerin derecelerinin son basamağıdır. Arifler için son basamak, Marifetullah’dır. Yani Allah’ı tanımaktır.
Bir başka deyişle, varlığının başlangıcı olmaması açısından Evvel, sonu olmadığı için Ahir’dir. Yine yaratmayı başlatıp, sürdürmesi bakımından Evvel; yol göstermesi, güzel sona erdirmesi ile Ahir’dir. Ve yine kalplerden geçeni başından itibaren bilişi ile Evvel, kulunun kusurlarını sonuna kadar örtmesi ile Ahir’dir.
Evvel ve Ahir isimlerinin zamanla ilgisi yoktur.
Evvel isminin kula yansıması: Ezeldeki haline vâkıf olur. Evvel ismi, velâyet nûru ile Allah yolunda ilerleyen için tecelli etmez. Ancak, nübüvvet nûrundan yaratılmış olanlarda bu ismin tecellisi olur. Çünkü bu kişiler, ahlâkları Kuran ahlâkına uygun olarak yaratılmış kişilerdir. Diğer insanların alacakları pek çok kademenin evvelinde varolmuş kişilerdir. Yani bu kişilerin evvelleri, diğer makam alan kişilerin ahirleri gibidir.
Âhir isminin insana yansıması: Aldıkları kademelerdir. Ahir olan her kademeden bir sonraki kademeye geçiş ile, yine o kademe Âhir olmuş olur. Bu da insan için kemalâtın sonunun olmadığının delilidir.
“O’ndan geldik, yine O’na döneceğiz”