Hâlik-Bâri-Musavvir

HÂLİK- BÂRİ-MUSAVVİR

(el-Hâlik, el-Bâri, el-Musavvir) (12,13,14)

 

Hâlik: Yok iken var olan her şeyin önce bir takdirinin yapılmasıdır. Yani plânlanması ve bir mukadderat çerçevesine alınmasıdır.

Bâri: Sonra bu takdire uygun olarak yaratılır.

Musavvir: Bu yaratılışa uygun olarak şekil verilir. Yani Hâlik ismiyle yaratır, Bâri ismiyle düzenler, Musavvir ismi ile şekil verir.

 

Allah’ın bu isimleri ile; kâinatın (güneş sistemimiz de dahil), ruhların ve nefislerin, cinlerin, insanın, aklın, nûrun, kalemin, arşın, Levh’in, ve diğer mahlûkatın yaratılışını âyetler ile biliyoruz.

 

1)  İnsanın yaratılışı ve tasvir edilişi ile ilgili olanlardan bir kaçı şöyledir:

 

“ Ey insanlar! Sizi de sizden öncekileri de yaratan Rabbinize ibadet (kulluk) edin. Taa   ki takva sahibi olasınız” Bakara  21

 

“ Döl yataklarında size nasıl dilerse öyle kılık veren O’dur. O’ndan başka hiçbir tanrı yoktur. O mutlak galibdir. Yegâne hüküm ve hikmet sahibidir.”  Âl-i İmrân 6

 

“ And olsun sizi evvela yarattık, sonra size sûret verdik….”            A’râf 11

 

“İnsanı bir damla sudan yarattı O.”                                                       Nahl 4

 

“Arkadaşı ona cevap vererek dedi ki: seni önce bir topraktan, sonra da bir damla sudan yaratıp,tekrar seni bir adam seviyesine (kemaline) getiren Allah’ı küfür ile inkâr mı ettin?”                                                                                                                              Kehf 37

 

“ Sizi ondan (topraktan) yarattık, yine ona döndüreceğiz. Sizi bir kere daha ondan çıkaracağız.” Tâhâ 55

 

“ Yâdet o günü ki, biz göğü kitapların sahifesini dürüp büker gibi, düreceğiz. İlk yaradışa nasıl başladıksa, üzerimizde bir vaad olarak, yine onu iade edeceğiz. Hakikatte failler biziz.”                                                                                                              Enbiyâ 104

 

“ Ey insanlar! Eğer siz öldükten sonra dirilmek hususunda herhangi bir şüphe içinde iseniz şu muhakkaktır ki, biz  sizi topraktan, sonra insan suyundan, sonra pıhtılaşmış bir kandan, daha sonra da hilkati belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık. Size apaçık gösterelim diye sizi dileyeceğimiz  muayyen  bir vakte kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi çocuk olarak çıkarıyoruz, daha sonra da kuvvetinize ermeniz için büyütüyoruz…..” Hac 5

 

2)   Kâinattaki her şeyin yaratıcısı olduğuna delil olarak:

 

Bakara 29 / En’âm101-102 / A’râf  54 / Yunus 34 / Ra’d16 / Mü’minûn 12-14 /Furkân 2/Fâtır 1-3/Sâffât 150/Sâd 71/Zümer 62/Mü’min 62/Zuhruf 19/Rahmân 14-15

3)    Her şeyin insan için yaratıldığı: Bakara 29

 

4)    İnsan ve cinlerin Allah’ı tanımaları ve ibadet etmeleri için yaratıldığı: Zâriyât 56

 

5)    Hâlik-u külli şey: Her şeyin yaratıcısı şeklinde:En’âm102/Rad16/Zümer 6,62/Mü’min 62

 

6)    Hâlik-un şeklinde,yaratma işinin kudret ve azametini göstermek üzere:

“ Sizi biz yarattık! Bunu tasdikiniz gerekmez mi?Söyleyin bakalım!Rahimlere döktüğünüz meni nedir? Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa gerçekte yaratan biz miyiz?”

Vâkıa 57,59  Tur 35

 

7)      Yaratılışın her an devam ettiği,bir defaya mahsus olmadığı hakkında:

“ Göklerde ve yerde bulunan her şey ve herkes O’ndan ister.O her an yaratma halindedir” Rahmân 29

 

8)      Hallâk ismi ile yaradılışın mükemmel olarak ve devamlı sürdüğünü belirten: Hicr 86/Yâsîn 81

 

9)      Ahsenü’l-Hâlikîn olarak, yani en güzel yaratan manâsında: Mü’minûn 14 ve Sâffât        125

10)    Bazı âyetlerde mahlûka nisbet edilmiş,yalan uydurma manâsında kullanılmıştır: Âl-i İmrân 49/Mâide 110/ Ankebût

 

Kur’anda:        Hâlik ismi, Hâlik olarak sekiz defa tekrarlanmıştır. Allah’ın yaratmasından haber veren 150’ nin üstünde âyet vardır.

Bâri ismi , Bâri olarak Haşr  24.âyette, Bakara 54.âyette geçer.

Musavvir ismi ise, Musavvir olarak Haşr  24.âyette geçer.Diğer kullanılışlarda kelimelerin kökü itibariyle bir alâka var olduğu içindir.

 

Diğer bütün yaratılışlar ile ilgili âyetler Kur’an-ı Kerim’de mevcuttur. Fazla teferruata girmemek üzere, merak edenler için özel ilgilenmeye bırakıyoruz.

Anlaşılan odur ki Allah takdir eder, yaratır ve sonra da en güzel ve uygun şekilde şekillendirerek tasvir eder.

 

Bu isimlerin insana yansıması ise; insanda tecelli etmesidir. İnsanlar da ilim ve kudretlerini kullanarak yeni bir şey icat edebilirler. İnsanlara faydalı olan ilâçların icadı, hastalıklara tedavi metotlarının icadı gibi şeyler böyle sayılır. İnsanlarda Musavvir ismi de böylece yansımış olur. İyi ve yararlı şeyleri yapmak, icad etmek, sonra bunları akılda tasavvur etmek, ortaya çıkarmak mümkündür. Bu işlerin yapılabilmesi için insanın aklen ve kalben lüzumsuz olan işlerden sıyrılmış olması, kâinatı incelemesi, göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür etmesi, kendi ile yalnız kalmayı ve kendi içinde yolculuk etmeyi başarabilmesi lâzımdır.

 

Ya Hâlik! Ya Bâri! Ya Musavvir!

“ol” emrini idrak etmek güç değil…