Tefekkür

TEFEKKÜR:

Fikir edinmek, düşünmek demek olup, insan için bundan daha önemli fark ettirici olabilir mi? İnsanı diğer canlılardan ayırt eden özellik; elbette düşünmek, olaylara ibret nâzarıyla bakmak, sebep-sonuç ilişkilerini kurmak, çevremize hikmet anlayışı ile bakmak, görülen her şeyi görmek, duyulan her şeyi duymak, sonra da bilgilerimizin ışığında gözden geçirerek, fikir sahibi olmaktır. Bu sebepten “bir saatlik tefekkür, bin yıllık ibadetten hayırlıdır” denmiştir. Bu, sünnet ile sabittir. Kuran-ı Kerim’de tefekkür için teşvik ve tavsiyeler, özendirmeler vardır. İnsan çok özendiği basirete, fikriyat ile sahip olur. Düşünmek insanlığın yüz akıdır. Tefekkür ile, ince düşünceye ve sezgiye ulaşılır. Her konuda düşünmenin faydaları sayılamayacak kadar çoktur. Allah hakkında ise en çok düşünülmesi gereken, Azametini hissettiren; yarattıkları üzerinde tefekkür etmektir.

Düşünmek ve konuşmak, insan için en önemli özelliklerdendir. Tabii ki akıl da… Kuran’da akıl sahipleri ve tefekkür edenler övülmüş olduğu halde, konuşanlara ait övgü yoktur. Ama Hz.  Peygamberimiz (s.a.v.)’e, “de ki…” ifadesi çoktur. Yani insanlara söylemesi, konuşması, uyarması, müjdelemesi için Allah-ü Tealâ, O’nu görevlendirmiştir. İnsan için ise, düşünmesi hayırlı görülmüştür. Çok konuşan, fikir sahibi olmayandır. Konuşmadan önce düşünmek, büyüklerin işidir. Ancak Sıddık olanlar, konuşmamaya sabır gösterebilirler. Düşünmek ve akletmek ruhdan, konuşmak ise nefisden kaynaklanır. Çünkü konuşmada kendini ortaya koymak, bilmediğinin farkında olmadığı bilgisini sergilemek, sonuçta kendi varlığını izhar etmek vardır.

Peygamberler ve bu yüce kişilerin arkasından gelenler, tebliğ ile görevlidirler. Çünkü onlar, nefislerinden konuşmazlar. Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) hakkında, Necm Sûresinde “O asla hevasından (nefsinden) konuşmaz. O’nun dedikleri vahydir” buyurulmakla, bu özellikleri bildirilmiştir. Bazı Peygamberlerin kavimlerine beddua etmeleri ise, Yüce makam tarafından hoş karşılanmamış, bu konuşma bu Peygamberlere ait zelle (eksiklik) teşkil etmiştir. İşte Peygamberlerde, terbiye edilmiş olsa bile, nefislerinden olan tek bir konuşma, onların makamlarında yakışmaz bir gölge olarak kalmıştır. Hz. Peygamberimiz (s.a.v.)’e ait böyle bir şey söz konusu olmamıştır.

İşte insan olma yolunda olan her mü’min için tefekkür, çok önemlidir. Esasen, düşünme yolunu benimsemiş olanlar için, konuşmak zor olmuş, tarih içinde, bütün düşünürler ise, konuşanların konuştuklarını pek önemsememiş, bu kişilerin düşünmekten mahrum oldukları hakkında değerlendirme yapmışlardır.

Düşünmek, insanın kendi iç âleminde kendi ile baş başa kalmasını da sağlar. İnsan kalabalıklarda bu yalnızlığa erişemediği için, tefekkür sakin bir kalp ve acelesiz bir yaşam içinde, yalnızlıkla mümkün olur.