FAKR
Dünya Allah’ın düşmanıdır. Çünkü insanlar dünyaya düşkün oldukları için, doğru yoldan saparlar. Dünya aslında Mü’minin imtihan yeridir ve gelip geçici olan, yani fani olan dünyada sonu olmayacakmış gibi bir değer vererek yaşamak, kapılmak insanı asıl gayesinden uzaklaştırmaktadır. Akıl sahibi olan, dünya ebedi olsa bile, kendi ömrünün bu ebedilik içinde ne kadar yer tuttuğunu bilir. Bu biliş ile dünyaya gerekenden fazla değer vermez. Ondan kavuşamadıkları için kendini helâk etmez. Kavuşabilecekleri için de asla fazla zaman harcamaz. İnsanların aldanmasına ve asıl amaçlarından sapmasına vesile olduğu için, Allah(c.c.) dünyayı düşman kabul etmiştir. Kuran’da bu konuda tavsiyelerde bulunmuştur. Dünya hayatının fani olduğunu bildirmiştir. Allah(c.c.) ile yakîn olmak isteyen, dünyaya düşkünlük derecesinde bağlanmamalıdır. Dünyaya bağlı olanların hepsi de doğru yoldan sapar demek, belki açıklamaya ihtiyaç getirecektir. Doğru yoldan sapmanın ne olduğunu düşünmek lâzımdır. Kişinin Allah(c.c.)’dan uzaklaşması, doğru yoldan sapması demektir. Amacı, maksadı Allah(c.c.) olan için, bu böyledir.
Özetle kurtuluşun başı, dünyadan uzaklaşma ile mümkündür. Bu uzaklaşma iki türlü olur. Ya dünya kuldan uzaklaştırılır ki buna fakirlik denir. Veya kul, dünyadan uzaklaşmasının önemini kavrayarak, dünyadan uzaklaşır. Buna da zühd denir.