Mektup
Ya! Rab!
Yeni öğrendim ki, amellerde niyet esasmış. Daha önceden, dinin bu kadar ince olduğundan haberim yoktu. Ben sandım ki, Sana dönmek kâfi idi. Aslında samimi bir niyet ile Sana dönülebilse, bu dönüş bir defada ve kâfi olan dönüş olacak. Lâkin kullarının ne kadar aciz olduğunu biliyorsun. Hz.Peygamberimiz (s.a.v.), bir defa baktı ve gözü bir daha asla şaşmadı. Kulların ise, bir yandan Senin kıymetini öğrendikçe, Sana ve vaaad ettiklerine kavuşmak ümidi ile ahirete dönüyorlar. Ama dünyadan bir şey tekrar bakışları Senden ayırıyor. Boyunlar Sana kesilirken, tekrar eski haline dönüyor. Sana dönüş yakînin zevkini ve huzurunu getirirken; nefsin arzuları bunun önüne geçerek, gaflete sürüklüyor. Ne kadar zor, Rabbim. Sen hiç kul olmadın, kulluğun zorluğunu kulların yaşıyor. Elbet bizleri bizden iyi bilirsin, bu sebepten zorluklarımıza yardımın gelecektir umuyorum. Kitabında “her zorluğun arkasında bir kolaylık vardır” buyuruyorsun. Bu bilgi ile zorlukları yenme azmimizi arttır, Ya! Rab!
Geçenlerde “Kevser” Suresinin vahyedildiği gibi bir vahy ile kalbime indiğine şahit oldum. Ne kadar yücesin. Bazen lisanını anlıyorum, bazen ise uzak düşüyor. Nefsimizi Zât’ından başka alâkalardan kesmemizi, yani kurban etmemizi anladım. Böylece arkamızdan gelenlerin devam ettirecekleri bir şeyler bırakacağımızı ve neslin bekasının da ancak bu olduğunu anladım. Nice kalabalık evlâtları olanlar var ki, isimleri silinmiş. Geriye bir iz, bir sünnet aktaramamışlar. Biz Peygamberimiz(s.a.v.)’in yolunu anlayıp, sahip çıkıp o günü bu güne taşıyabildiysek, O, ebter değildir. Nesli devam etmektedir. Biz de bizden sonrakilere ondört asırlık bilgiyi doğru olarak, batıla sapmadan aktarabildiysek, biz de ebter değiliz demektir.
İşte bu gün bu niyet içindeyim. Tekrar gözden geçirdiğim hayatımda artılardan çok, eksilerle buluştum. Niyetimin tertemiz ve saf olmasına dikkat etmem gerektiğini biliyorum. Aynı doğduğum gün kadar temiz.
Kalbimizin sahibisin. Böylece her an içindekileri bilmektesin. Bazen bizler yanılsak da, Sen gerçek olan halimize vâkıfsın. Kalbimizden çıkan niyeti tek eyle, önce bir niyet, sonra bir niyet gibi değil; her zaman aynı niyet, aynı çıkış. Niyetimizi sadık niyetlerden eyle. Böylece amelimize riya katmayalım. Aynı arzuyu duyan bir kalp ile, Sana gelmeyi nasip et. Bu niyet, sadece Seni arzu eden bir şey olsun ve kalbim bundan asla dönmesin Ey! Âlemlerin Merhametli ve Affedici Rabbi!, Ya! Zül Celâl-i ve’l İkram, Ya!Hannan, Ya! Mennan!