RIZA
Rızanın Fazileti
“Allah onlardan razıdır, onlar da Allah(c.c.)’dan razıdır” Beyyine/8
“İyiliğin karşılığı ancak iyilik değil midir?”
Rahman/60
“…Allah(c.c.)’ın hoşnud olması en büyük şeydir”
Tevbe/72
“Allah(c.c.)’dan az bir rıza, masivadan büyüktür”
Tevbe/72
Konuyla ilgili Hadis-i Şerifler:
“Allah-ü Tealâ, Mü’minlere tecelli eder ve(Benden ne istiyorsunuz?) buyurur. (Rızanı isteriz) derler” Teberani
“İslâma hidayet olunup, yetecek kadar nafakası bulunan ve buna razı olan kimseye müjdeler olsun” Tirmizi
“Az rızıkla Allah(c.c.)’dan razı olan kimseden, az amel ile Allah da razı olur” Hz. Ali(k.v.)
Allah-ü Tealâ kulunu sevdiği vakit, onu ibtilâ eder; sabrettiği vakit, sür’atle kendine çeker ve korur; razı olursa onu tercih ve ihtiyar eder”
“Allah katındaki mevkiini bilmek isteyen, Allah-ü Tealâ’nın kendi nazarındaki mevkiine baksın. Zira Allah kulunu, kulunun kendisini indirmek istediği mevkie indirir” Hz. Cabir
“Kim ki belâma sabretmez, kazama rıza göstermez ve verdiğim nimete şükretmez ise, Benden başka Rab arasın”
Teberani
“Bütün olacakları tedbir ve takdir ettim. Sun’ı bedi’imi tahkim ettim. Bunlara rıza gösterene, Bana ulaşıncaya kadar benden de rıza vardır. Bunlara kızana Bana ulaşıncaya kadar, Benden de gadap vardır” Teberani
“Aziz ve Celil olan Allah-ü Tealâ, rahatlık ve ferahlığı rıza ve yakînde; gam, keder ve tasayı da şüphe ve kızgınlıkta kılmıştır” Teberani
Bu konu ile ilgili büyüklerin sözleri:
İbn-i Abbas (r.a.):“Kıyamet günü Cennet’e ilk davet edilecek olanlar, her hal-ü kârda Allah-ü Tealâ’ya hamd edenlerdir” demişlerdir. Her hal-ü kârda hamd etmek, ancak razı olmakla mümkündür.
Ömer b. Abdülaziz’e neyi sevdiği sorulduğunda, “Allah-ü Tealâ’nın hükmünü” diye cevap vermiştir.
“Allah(c.c.)’ın kazasına rıza göstermeyenin ahmaklığının tedavi çaresi yoktur” Meymun b. Mihran
“Hüner arpa ekmeği ile sirke yemek ve aba giymekte değil, kazaya rızadadır”
Abdullah b. Mes’ud “Ateşin bir yerimi yakması, benim için, (keşke olsaydı veya keşke olmasaydı) demekten daha ehvendir” demiştir.
Ebû’d Derda “İmanın zerresi, hükme sabır ve kadere rızadır” demiştir.
Hz. Ömer (r.a.) ise, “ İster bolluk, ister darlık olsun. Her ne hal üzere olursam olayım buna asla aldırış etmem” demiştir.
İmam Servi, Rabia Adeviyye’nin bulunduğu bir yerde, “Allah(c.c.)’ım bizden razı ol” diye dua edince; Hz.Rabia: “Sen Allah(c.c.)’dan razı olmadığın halde, O’nun senden razı olmasını istemekten utanmıyor musun?” diye sordu. Orada bulunan Cafer b. Süleyman: “ Kul ne zaman Rabbin’den razı olur?” diye sorunca da “ Nimeti ve felâketi karşılayışı aynı olunca” demiştir.
Fudayl “ Allah-ü Tealâ’nın kendisine verdiği ve vermediği halleri müsavi olunca, kişi Rabbinden razı sayılır” demiştir.
Sehl b. Tusteri “ Kulların yakinden nasipleri, rızadan nasipleri nisbetindedir. Rızadan da nasipleri Allah ile ünsiyet ve geçimleri nisbetindedir” demiştir.