DUA

 

  • DUA

 

        Allah’ım,

 

Şükürler olsun ki, zekât konusunu da tamamlattırdın. Böylece, Senin mülkünde, Senin olan malın geçici olarak bize emanet edildiğini ve yerine ulaştırmada bizi sebep ettiğini bir kez daha anlamış bulunuyoruz.

 

Bizi yarattığın gibi, bizi Sana yaklaştıracak sebepleri de yaratırsın. Her an bize lâzım olan sebepleri yeniden yaratırsın. Herkese yakışanı vermekte, Tek’sin. Zengin ancak zenginlik içinde iken Sana isyan etmiyorsa; fakir ancak fakirlik içinde iken Seni unutmuyorsa; bu ancak Senin bilişinde gizlidir. Fakire ait olan hakkı, zenginde tutarak, bunu fakire vermesi ile o zengini hem veren el yapıyorsun, hem sevilen insan konumuna getiriyorsun, hem sevap sahibi yapıyorsun. Belki de yaşlanıp muhtaç olduğunda, sadece verdikleri tarafından bakılacak. Eğer zekâtı emretmeseydin, hangi zengin verecekti? Zekâtın farz oluşu ile, zengin kendisine lâzım olan, ihtiyaç duyduğu iyiliği, hayrı yapmış olmuyor mu? Eğer hiç fakir ve muhtaç kalmasaydı, zengin malının hesabını nasıl verecekti? İhtiyacı olan sevaba nasıl kavuşacaktı?

 

Ya Rab! Sen her şeyi en iyi bilen, görüp, gözetensin. Her şeyi yerli yerinde yapan, icat edensin. Şu anda görünen ve sonra görülebilecek olan hikmetlerini anlamak; yalnız Sana mahsustur. Bizlere ise “hikmetinden sual olmaz” demek düşer.

Ya Rab! Biz acizler olarak, Senin bize verdiğin hiçbir şeyin farkında olmadan yaşamaktayız. Nefesimizi alıp, verdiğimiz sürece nefes alamamanın veya verememenin nasıl bir şey olduğunu idrak edemiyoruz. Bize lûtfettiğin her şeyi, sadece sahiplenmeyi biliyoruz. Nimetlerinin ve ihsanlarının farkında olmadan yaşıyor ve hatta ölüyoruz. Bize verdiklerinin şuurunda olarak yaşamayı ve ölmeyi nasip et. Verdiğin her şeyde, başkalarının haklarının da olduğu bilincine ulaştır ve bu şuur ile hareket etmemizi nasip et.

 

Parayı kesemizde, altını kasamızda şimdilik dolaştırıp, sahibi yaptığın için; kendimizi bunların sahibi görmeyelim. Muhtaç olana verdiğimizde de , kendimizi muhtaç olanın hamisi gibi görmeyelim. Biz  kendimizi temizlemek, malımızı helâl kılmak üzere vermeye en çok muhtaç olanlarız.

 

Bizi fakir ve muhtaçlar ile temizleyen Rabbim! Bizi, ailemizi, yolumuzdan gelenleri yüksek merhametin ile affet ve bize vermenin sınırsızlığının tadına varmayı nasip et. İstersen veren el, istersen alan el edersin. Her ne edersen et, Sana varacak yolları önümüze çıkar. Seni biraz olsun bilene, Sensizliğin acısını yaşatma.

 

Ya Rab! Az olan verişlerimizi, çok kabul et. Kalbimizdeki niyetimizi sağlam kıl. Bizi Sana yaklaştıracak olan her şeyi sevmeyi nasip et. Bizleri Senden uzaklaştıracak olan her şeyi de sevmemeyi nasip et. Başta dünya sevgisi olmak üzere, ihtiraslı tutkulardan; nefsimizin aşırı doyumsuzluklarından ve şehvetlerinden; Sen var iken, var olmamızdan; kendi varlığımızı devam ettirecek her sebebe sarılmaktan; kendi nefsimizi ilâh etmekten,böylece Seni unutmaktan; bütün bunların hepsinden Sana sığınırız. Ya Ehram-ür Rahimin! Ya Rabbi Rahim! Ya Raûf-ür Rahim! Ya Zü’l Celâl-i ve’l İkram!

 

 

Ayşegül Erdoğ

 

Konya 5.Ekim.2005 (Ramazan/1)