Önsöz
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla;
Esirgeyen ve bağışlayan; kâinatın ve hesap gününün tek sahibi ve hakimi, varlığımızın da tek sahibi olan; sayısız maddi ve manevi nimetleri ile lutuflandıran, kullarını nuruna kavuşturmak için daimi vesileler yaratan, darda kalana yetişen, belâ ve imtihanlarını kazanç vesilesi kılan, kalpleri Zât’ı için mesken kılan, apaçık kitap ile zoru kolaylaştıran Allah-ü Tealâ’ya sayısız hamd olsun.
Peygamberlerin sonuncusu, âlemlerin rahmeti, dinin doğru uygulayıcısı, insanlığın kâmili, vesilelerin en keremlisi, Allah’ın sevgilisi, ümmetine merhameti bol, şanı yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallah-ü aleyhi ve Sellim’e, Ehl-i Beyt’ine, Şerefli Ashabına, temiz ve pak soyuna ve bu soydan gelenlere, soyundan gelmediği halde şerefli yoluna tam uyarak ve o kıymetli ahlâkı benimseyerek O’ndan olan hayırlı insanlara selâm olsun.
Cep kitapları serisi olarak yayınlamaya niyet ettiğimiz serinin üçüncüsü olan “Zekât” kitapçığı da şükürler olsun tamamlandı. Umulur ki, fayda hasıl olur. Bu kitap ile zekât, sadaka ve karz-ı hasen anlatılmış oldu. İnsanı, Yardan’ına yaklaştıracak olan, İslâm’ın şartlarından en önemlisi, şüphesiz ki zekâttır. Zira diğer şartların hiç birisi için, yerine getirilmediği takdirde, “kâfir olma” gibi bir tehlikeden söz edilmediği halde, “zekât vermeyenler” ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de “kâfirdirler” ithamı geçmektedir. Namaz kılmayanlar veya oruç tutmayanlar ya da Hac görevini yerine getirmeyenler için böyle bir tehlike haber verilmemiştir. Bu bakımdan, kitabımızın bilinen bir konuyu tekrar hatırlatma ve gündeme getirme bakımından önemi olduğuna inanıyorum.
Zekât, sadece Ramazan’da değil, senenin her vaktinde verilebildiği halde, insanlar kalplerin coştuğu bu ayda vermeyi tercih etmekte oldukları için, bu kitabımızı da Ramazan Ayında hizmete sunmaktan dolayı mutluluk duymaktayız.
Gayret bizden, tevfik ve inayet Yüce Rabbimizden…