Kategori arşivi: 2.04.Zorluk ve Kolaylık Bakımından Sabır

Zorluk ve Kolaylık Bakımından Sabır

ZORLUK VE KOLAYLIK BAKIMINDAN SABIR:

1)   Nefse ağır gelen şeylere zor sabredenler. Buna zor sabır (tasabbur) denir. Nefse güç gelişi ile cehd ve gayret ile sabretmeye çalışır. Burada kişi Cennet hakkında kesin bir kanaate sahip olmadığından ve müttakilerden olmaya niyeti olmadığından sabretmekte zorlanır.

2)   Kişi, Allah’a yaklaşıp, sakınması (takvası) arttıkça ve imanı kuvvetlenip, Cennet ve Cehennem hakkındaki kanaati kesinleştikçe sabrı kolaylaşır. Kolay olan sabra, sadece sabır denir. Belki zor olan sabrın adı tahammüldür. Kolay olan, sabırdır.

“ Kim verir ve sakınırsa, o en güzeli (Cennet’i) de tasdik           ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız”        Leyl/5

Sabır, uzun mücadelelerden sonra kolaylaşabilir. Sabırda hoşa gitmeyen bir şeylere sabır vardır. Her işin Allah’dan geldiğini bilmek, o işe kolay sabretmeye sebep olmaz. Ancak yakîn arttıkça, O’ndan gelen her şey tat verdikçe, kahrı ve lutfu bir görmeye başladıktan sonra, sabır kendiliğinden gayretsiz olarak oluşur. Buna rıza denir. İşte sabır, bir müddet sonra, kendiliğinden olur. Rıza da kendi içinde çok makamlar barındırır. Zahitlerin rızası, razı olmanın kıymetini bilerek, kazaya razı olmaya çalışmaktır. Gerçek rıza ise, ancak muhabbetullah ile olur ki sıddıkların derecesidir. Gayret olmaksızın, gelen her şeyden hoşlanarak kabul ve razı oluştur. Yani sabrın son dereceleri, rızanın ilk dereceleri ile birbirine girmiş durum arz eder.

“Allah-ü Tealâ’ya rızan ile ibadet eyle. Buna güç yetiremiyorsan, kerih olan şeylere sabırda da büyük hayır vardır”                                                                         Tirmizi

Elbette rıza, sabırdan üstün bir makamdır. Bu makama çıkmaya ve burada durmaya herkesin gücü yetmez. Büyüklerimizin söylediği, “sabrın sonu selâmettir” sözünün manâsı da böylece anlaşılmış olur. Gerçek selâmet, hiç değilse rıza makamına ulaşmakla elde edilir.

Fakat her yerde sabır göstermek de doğru değildir. Burada da yoldan sapmamak için şeriat ölçüsünü elde tutmak lâzımdır.

-Yasak ve haramlara sabır farzdır.

-Mekruhlara sabır nafiledir.

-Tehlikeli şeylere ve eziyete sabır haramdır.